Sinüzit toplumun büyük bir kesiminde görülen kronik hastalıklar arasındadır. Sinüzit problemi akut ve kronik olmak üzere iki farklı türde değerlendirilmekle birlikte tedavi edilmediği sürece birtakım ciddi sağlık problemlerine neden olabilmektedir.
Sinüsler; kafa içerisinde bulunan hava boşluklarıdır. Burun arkası, alın bölgesi, göz çevresi, geniz gibi bölgelerde bulunan sinüslerin iç yüzeyi mukoza tabakası ile kaplıdır. Bazı kişilerde sinüslerin gerek şekil bozuklukları gerekse de mukoza yapısının bozulması sebebi ile sinüzit problemi açığa çıkabilmektedir.
Sinüzit problemine neden olan faktörler kişiden kişiye değişmekle birlikte başlıca sinüzit nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Sinüzit problemi hastanın yaşam kalitesini önemli derece etkilemektedir. Aynı zamanda günlük yaşam içerisinde birtakım problemlere neden olmaktadır. Başlıca sinüzit belirtileri;
Sinüzit belirtileri diğer üst solunum yolu hastalıklarının belirtileri ile büyük benzerlik göstermektedir. Bu durumda sinüzit probleminin kesin teşhisi nitelikli tedavi planlaması açısından büyük önem taşımaktadır.
Genellikle burun tıkanıklığı, sarı ve yeşil renkte geniz akıntısı ve baş ağrısı şikayetleri ile doktora başvuran hastalarda; fizik muayene, endoskopik görüntüleme sistemleri ile ve bilgisayarlı tomografi teknikleri ile sinüzit probleminin tanısı konulabilmektedir.
Sinüzit problemi daha önce de belirtildiği gibi akut ve kronik olarak iki türde değerlendirilmektedir. Sinüzit şikayetlerinin sadece soğuk havalarda yaşanması ve ilaçlı tedavi yöntemleri ile iyileştirilebilmesi akut sinüzit problemini ifade ederken; sinüzit şikayetlerinin bir yıl içerisinde iki aydan uzun süre yaşanması ve medikal tedavi yöntemlerinin fayda sağlamaması durumunda kronik sinüzit olarak tanımlanmaktadır.
Sinüzit tedavisinde öncelikle probleme neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Yaşanılan soğuk algınlığının ve maruz kalınan enfeksiyon problemlerinin yanı sıra alerjik reaksiyonların kontrol altında tutulması için medikal ilaçlar ve burun açıcı spreyler kullanılabilmektedir. Ancak bu yöntemlerin fayda sağlamadığı durumlarda cerrahi uygulamalara başvurulması gerekebilmektedir.
Sinüzit problemine neden olan faktörler özellikle sinüs boşluklarındaki şekil bozuklukları ve sinüslerin burun boşluğuna bağlanan geçitlerinin dar olması durumunda cerrahi yöntemlere başvurulmaktadır.
Teknik imkanların cerrahi alanda da yoğun olarak kullanılmaya başlanması ile sinüzit ameliyatı günümüzde oldukça konforlu bir şekilde, risk faktörlerinin önüne geçilerek uygulanmaktadır.
Sinüzit ameliyatı günümüzde endoskopik (kapalı) yöntemler ile uygulanmaktadır. Bu yöntemde açık ameliyata oranla risk faktörleri minimum düzeyde yaşanmaktadır. Endoskopik sinüs cerrahisi ile burun içerisinde bulunan poliplerin alınması, sinüslerde bulunan şekil bozukluklarının giderilmesi ve burun sinüs kanallarının genişletilerek hava akımı problemlerinin giderilmesi sağlanmaktadır.
Endoskopik sinüs cerrahisi için alanında uzman bir cerraha başvurulması önerilmektedir. Burun ve sinüs anatomisi ile ilgili gereken donanıma ve tecrübeye sahip olan cerrahların uyguladığı sinüzit ameliyatlarında yaşanabilecek komplikasyonlar çok daha minimal düzeyde kalmaktadır.
Sinüzit tedavisinde uygulanan cerrahi yöntemlerden biri de balon sinoplasti cerrahisidir. Son yıllarda sinüs cerrahisine oranla daha sık başvurulan bir yöntem olan balon sinoplasti yöntemi; alın ve geniz bölgelerindeki sinüslerde de uygulanabilmektedir.
Balon sinoplasti uygulamasının, komplikasyon riski cerrahi yönteme oranla çok daha düşük olmakla birlikte iyileşme süreci de konforlu ve hızlıdır. Sinüslerde kapalı olan bölgeye yerleştirilen balonun uygun basınçta, radyolojik görüntülemeler eşliğinde şişirilerek açılması disiplinine dayanan balon sinoplasti uygulamasında kanama, sinir hasarı ya da enfeksiyon gibi problemler yaşanmamaktadır.
Sinüzit ameliyatı öncesinde doktor seçiminin özenle yapılması, ameliyat planlamasının nitelikli bir şekilde oluşturulması gerekmektedir. Böylece cerrahi tedavinin başarı oranı yükselmekte ve iyileşme süreci kısalmaktadır.
Ameliyat öncesinde sinüs iltihaplarının maksimum derecede temizlenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda ameliyat öncesinde kan sulandırıcı ilaç ya da aspirin kullanılmaması, sigara kullanılıyorsa bırakılması ve bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerekmektedir.
Sinüzit probleminin tedavisinde ameliyat sonrası iyileşme sürecinin doğru bir şekilde yaşanması da etkili olmaktadır. Bu nedenle burun bölgesinin herhangi bir travmatik olaydan korunması, ağrı kontrolünün sağlanması amacı ile doktorun önerdiği ilaçların aksatılmadan kullanılması ve doktor kontrollerinin zamanında yapılması büyük önem taşımaktadır.
Ameliyat sonrasında geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı yaşanması normal karşılanmakla birlikte iyileşme sürecinin tamamlanması ile bu komplikasyonlar da ortadan kalkacaktır. İyileşme sürecinde özellikle birkaç hafta havuz ve denize girilmemesi enfeksiyona karşı alınacak önlemler arasında büyük önem taşımaktadır.
Sinüzit ameliyatı sonrasında yaşanılan şikayetler tekrarlamamaktadır. Ancak bu durum;
Sinüzit probleminin tekrarlamaması için; üst solunum yolu enfeksiyonu durumunda mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir. Aynı zamanda soğuk havalarda saçlar ıslakken dışarı çıkılmamasına, rüzgara direk maruz kalınmamasına da dikkat edilmesi gerekmektedir.