Kulak anatomik olarak 3 kısma ayrılır
Dış kulak 3 alt kısma ayrılır
Aurikula yani kulak kepçesi elastik kıkırdaktan oluşmuştur. Ses dalgalarının toplanmasında ve sesisn yönünün belirlenmesinde yardımcıdır.
Doğumsal hastalıklar, enfeksiyonlar ve dış kulak tıravmaları, dış kulak tümörleri ve diğer hastalıkları olarak olarak 5 ana gruba ayrılır
Doğumsal dış kulak hastalıkları kepçe kulak (Prutriding Ear ), Kulak kepçesi önünde bir füstül, Kulak kepçesi gelişiminde yetersizlik (mikrotia) ve fazladan küçük bir kıkırdaklı oluşumun olduğu aksesuar aurikula hastalıkları olarak 4 grupta toplanır.
Dış kulak enfeksiyonları ise 1.akut yaygın dış kulak iltihabı, 2.akut sınırlı dış kulak iltihabı, 3.kronik dış kulak iltihabı, 4.dış kulak yolu mantarı, 5.dış kulak yolu egzeması, 6.Herpes enfeksiyonları, 7.büllöz mirenjit adı verilen kulak zarının dış kulağa komşu kısmının enfeksiyonu ve 8.malign otitis eksterna adı verilen özellikle diabetik bireyler, yaşlılar ve bsağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde görülen ağır dış kulak iltihabı olarak çeşitli durumlarda karşımıza çıkabilir.
Dış kulak travmaları, kulak kepçesine gelen künt travmalar sonucu oluşan aurikuler hematom, kulak kepçesinin kesilmesine bağlı oluşan yaralanmalar, kulak zarının tokat , su basıncı gibi durumlarda yırtılması, kulak kepçesi yanığı, kulak kepçesinin donması ve kulak kepçesinde yabancı cisimler olarak karşımıza çıkar
Dış kulak tümörleri iyi huylu (benign) ve kötü huylu (malign) olarak 2 gruba ayrılır.
Benign tümörlerden en sık görülenleri kistlerdir. Bu kistlerin tedavisi cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bunun dışında exositoz adının verdiğimiz soğuk suya uzun süre maruziyet sonucu meydana gelen osteomlar da dış kulak yolunun en sık görülen iyi huylu tümörleridir. Exositozlar kimi durumda işitme kaybı yapabilir.
Kötü huylu tümörlerden en sık görülen özellikle kulak kepçesini sıklıkla tutan yassı hücreli kanseridir. İlk belirti kanlı kulak akıntısıdır. Sıklıkla ağrı eşlik eder.
Bunun dışında dış kulağın en sık görülen başka bir bulgusu da dış kulak kiridir. Serümen adını verdiğimiz dış uklak yolundaki sebase ve apokrin bezlerin salgısı sonucu oluşan normalde dış kulağı koyan bu salgının kulak kanalı içerisinde birikmesi sonucu meydana gelen bir durumdur. Normalde kendi kıvamı ve içeriği ile dış kulak cildini ıslatır ve bakterilere karşı bir bariyer oluşturur. Yaşlandıkça özellikle apokrin bezlerin azalmasına bağlı olarak daha kuru bir kulak salgısı oluşur.
Normalde kulağımız bu salgıları içerisindeki minik tüyler ile dışarı doğru yönlendirme yeteneğindedir. Kulak kanalını çubuklar ile temizlemeye çalışan, ya da cilt yapısı gereği bu salgının fazla üretildiği kişlerde bu salgı kulak kanalının içerisinde birikir, sıkışır ve işitme kaybına neden olur. Bu durumda bu oluşan kütlenin dışarı alınması gerekir. Kimi durumda aspiratör yardımı ile negatif basınç uygulanarak kimi durumda minik küret dediğimiz kirin arkasına geçebilecek aletler yardımıyla kimi durumlarda ise kulağa kiri yumuşatıcı solusyonlar vererek kulak kirini temizlemek gerekir.