Koku duyusu ve koku alma ile ilgili şikayetler şikayetler belki de kulak burun boğaz ve Baş boyun cerrahisi alanının en zor tedavi edilebilen alanlarından birini oluşturmakta. Aslında kulak burun boğaz eğitimi içerisinde sıklıkla işitme duyusu sürekli sorgulanmasına rağmen ve işitme ile ilgili sürekli olarak sorgulama yapılmasına rağmen koku alma fonksiyonunun bozulup bozulmadığı maalesef biz kulak burun boğaz hekimleri tarafından da sorgulanmamaktadır. Ancak insanların yaşam kalitelerinin artması ve insanların hayattan beklentilerinin artmasıyla Aslında kokunun da yaşam kalitesini çok önemli oranda etkileyen bir duyu olduğu zamanla ortaya çıkmış oldu. Burada üzerinde önemle durulması gereken şey koku alma bozukluğu olan bir kişinin ncelikle kime başvuracağıdır. Malesef ülkemizde Kulak burun boğazın üstünde olfaktoloji olarak adlandırdığımız koku bilimiyle uğraşan çok fazla sayıda kulak burun boğazcı bulunmamaktadır. Bu nedenle hastaların da hastaneye başvuru süreleri veya doktora başvuru süreleri gecikmektedir. Bu hem hastaların kime başvuracağını bilmemelerinden hem de gerekli hekimlere meslektaşlarımız tarafından yönlendirmemelerinden dolayı kaynaklanmaktadır.
Bizler koku alma bozukluğuna baktığımızda koku alma bozukluğunun genellikle koku körlüğü adını verdiğimiz hiç koku alamama durumundan koku alma duyusunda kısmi oranda azalma adını verdiğimiz hipozmi durumuna kadar geniş bir spektrumda olduğunu görmekteyiz. Peki, koku alma bozukluğuna yol açan en sık hastalıklar nelerdir derseniz, koku alma bozukluklarına yol açan en sık hastalıklar özellikle grip ya da üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında yani viral enfeksiyonlar sonrasında ortaya çıkan koku alma bozukluklarıdır. Özellikle her yıl dünyada 500 milyon kişi grip olmaktadır. 500 milyon kişinin yaklaşık 5 milyonu bu hastalığı ağır olarak geçirmekte, ağır derecede geçirmekte ve çeşitli komplikasyonlara yakalanmaktadır. Bu 5 milyon insandan da yaklaşık 350 bin ila 500 bin arasında birey her yıl grip ve grip nedeniyle oluşan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Dolayısıyla grip mevsimi başladığında bizler için de çok riskli bir dönem başlamış olmaktadır. Koku alma bozukluğu grip ile birlikte hızlı bir şekilde ortaya çıkan sonrasında burnun açılmasına rağmen bu duyunun geriye gelmedi bir durum olarak karşımıza çıkan bir durumdur. Biz bu hastalığa postviral anozmi yada viral enfeksiyon sonrası koku körlüğü olarak adlandırmaktayız. Burada hastanın önemli olarak üzerinde durması gereken şey burun tıkanıklığı geçtikten sonra yaklaşık üç beş gün içerisinde eğer koku alma fonksiyonu yerine gelmemişse mutlaka doktora başvurması gerekmektedir. Çünkü hastalar özellikle grip bulguları geçmesine rağmen doktora başvurma konusunda yeteri kadar hızlı davranmayıp sonrasında geç dönemde ve o dönemde pek çok kullanabilecek İlaçların da kullanılma şansını bitirmektedirler, ve daha sonra tedavi sürecinde de uzamaya neden olmaktadırlar. Bu yüzden çok önemli olarak üzerinde durmamız gereken şey grip olan insanların eğer grip şikayetleri geçmişse ve buna rağmen koku alma bozukluğu şikayeti hala devam ediyorsa mutlaka çok erken dönemde doktoruna başvurması gerekmekte ve hızlıca doktorlarından bir koku testini talep etmeleri gerekmektedir. Koku alma bozukluğunu muayenesi koku testi yapılmadan yapılamaz. Eğer gittiğiniz doktor size bir koku testi yapamıyorsa ya da koku testi yapmıyorsa sizn koku alma bozukluğunuzu değerlendirilmeyecektir. Dolayısıyla nasıl göz muayenesi görme muayenesi yapılmadan göz muayenesi yapılmayacağı gibi işitme muayenesi yapılmadan kulak muayenesi yapılmayacağı gibi koku alma bozukluğu şikayeti olan bir hastanın da koku testi yapılmadan koku muayenesi ve hastanın sağlıklı muayenesi yapılmış olmayacaktır. Bu nedenle özellikle kültüre uyumlu koku testlerini kullanılması önem arz etmektedir ve mutlaka bu koku testleri sonrasında tedavinin başlaması gerekir. Bir diğer koku alma bozukluğu nedeni de travma sonrası ortaya çıkan koku alma bozukluklarıdır. Özellikle kafa travmalarında, trafik kazalarında, iş kazalarında, spor yaralanmalarında veya kafaya gelen darbelerde mutlaka koku alma bozukluğu şikayeti oluşmadığı irdelenmeli, ve incelenmelidir. Eğer hastanın bu travma ile ilişkili olarak bir yoğun bakım süreci oluyorsa genellikle üzerinde atlanan bir durum olmakta ve hastanın yoğun bakım sürecinde bilinci yerine geldikten sonra bile koku alma bozukluğu olup olmadığı sorgulanmaktadır. Bu da aslında tedavide bir gecikmeye neden olmaktadır.