“Hiç Koku Alamıyorum” cümlesini hayatımız boyunca mutlaka kullandığımız bir dönem olmuştur. Kendi yaşantınızda hiç koku alamıyorum dediğiniz dönemde ne hissettiğinizi düşünün. Hiç koku alamadığınızda yiyeceklerin lezzetini nasıl algıladığınızı, çevrenizdeki duman ya da gaz kokusunu fark edemediğinizi, kendi kokunuzu bile fark edemediğinizi gözünüzün önüne getirdiniz mi? Hiç koku alamamak diğer adıyla Total Koku Duyusu yitimi (Koku Körlüğü) ya da uluslararası kullanımı ile Anozmi (anosmia) kavramı adına derneklerin kurulduğu çok ciddi bir sosyal problemdir.
Hiç koku alamayan kişilerin daha fazla besin zehirlenmelerine maruz kaldıkları bilinen bir gerçektir. Buzdolabında kaç günlük olduğunu bilmediğini bir besini buzdolabından ilk çıkardığınızda ne yaparsınız? Tabi ki koklarsınız! Okul çağında hiç koku almayan bir çocuğun buzdolabında beklemiş bir sütü içerken fark edemeyeceği durum da o sütün bozulmuş olduğu olacaktır. O zaman hiç koku alamıyorum diyorsanız besin zehirlenmeleri konusunda daha dikkatli olmayı mutlaka göz önünde bulunduracaksınız.
Çocuğunuz oldu ve yeni bir annesiniz, ya da torununuzu size bakmanız için emanet ettiler ve evde torun bakıyorsunuz ya da profesyonel bir bebek bakıcısısınız, hiç koku alamıyorsunuz, koku körlüğünüz var yani Anozmik bir insansınız. Ne yaparsınız? Bir günde bebeğin altını yapıp yapmadığını kontrol etmek için kaç kez bebeğin bezini açıp kapatırsınız.
Görme duyunuzun, işitme duyunuzun ve dokunma duyunuzun devre dışı olduğu tüm anlarda sizin için şimdiye kadar en göz ardı edilebilecek duyunuz olan koku duyunuz inanılmaz bir önem kazanır. Hiç koku alamıyorsanız çevrenizdeki kötü kokuları da fark edemediğinizi bilmek zorundasınız.
Sokaktasınız hava çok sıcak ve terlemeye başladınız, ama hiç koku alamıyorsunuz. Bu durumda aşırı terli olmanız, etrafa hangi kokuları yayıyor olmanız sizin gündeminizde olmayacak ya da bu duyunuzda eksikliğinizi bildiğiniz için sürekli temizlenme ihtiyacı ile sosyal ortamlarda bulunup güvendiğiniz bir yakınınızdan sizin vücut kokunuz hakkında objektif datalar almak isteyeceksiniz. Hiç koku alamıyorsanız vücut kokunuz konusundaki değerlendirmeleri sadece çevrenizdeki insanlara bırakacaksınız.
Yemek yediniz, yemekte çok sevdiğiniz ağız kokusunu artıran gıdaları da tüketmekten kaçınmadınız ama siz hiç koku alamıyorsunuz. Yemekten çıktıktan sonra artık çevreniz için kaçınılması gereken bir nesne oldunuz, aynı şekilde dişinizde çürükler var ve ağız kokunuz değişti ve siz hiç koku alamıyorsunuz doğal olarak da farkında değilsiniz. Bu durumları sadece siz konuştuğunuzda sizin yanında olan insanların sizinle olan mesafenizi biraz artırma çabalarından, yüzünüze bakmadan iletişime geçme çabalarından anladınız. Koku körlüğü olan, hiç koku alamayan bir olarak ağız kokunuz konusunda sürekli tetikte olacak davranışlar geliştirmeye başladığınızı fark ettiniz mi?
Yemek yapmaya çalışıyorsunuz, o sırada işiniz çıktı başka odaya gittiniz. Mutfağa dakikalar sonra geldiniz çünkü yemek yaptığınız unutmuştunuz çünkü size yemek yaptığınızı hatırlatacak o eşsiz kokular evinizi sizin için kaplamıyordu. Mutfağa döndüğünüzde ocağınızın üstünde dumanlar yükseliyordu. Çünkü siz hiç koku alamıyordunuz. Dolayısı ile kaç dakikadır yemeği pişirdiğinizi de fark etmemiştiniz. Artık yemek yaparken mutfaktan hiç ayrılmıyorsunuz çünkü siz hiç koku almıyorsunuz siz de Anozmi hastalığı var. Ama en azından gazı açık unutmadığınız için şanslısınız,normalde kokusuz olan ama güvenliğimiz için dağıtım şebekeleri tarafından kokulandıran doğal gazı açık unutsaydınız çok daha vahim sonuçlarla da karşılaşabilirdiniz.
Sokakta yürüyorsunuz bahar geldi parkların yanından geçiyorsunuz, doğanın yeniden canlanışı sadece görsel ve işitsel olarak yanınızda onu içinizde saklamak isteyeceğiniz burası da geçen sene böyle kokuyordu diyeceğiniz koku alma duyunuz yok, çünkü siz hiç koku almıyorsunuz, koku körlüğünüz var Anosmi hastasısınız.
Yağmur yağdı toprak kokusu yok, sevdiğinizin kokusu yok, yediğiniz yemeklerin aromatik kokuları dolayısı ile lezzetleri yok, işte “Hiç koku alamıyorum” diyorsa bir insan aslında size bunları söylemeye çalışıyordur. “Hiç koku alamıyorum” un altında aslında bu kadar uzun bir hikaye yatıyordur. Şu an çevrenizde yaşayan insanların yüzde 5 ila 15 i normalden daha az koku alıyor. Yüzde 2 si çok az koku alıyor. Yüzde 1 e yakını hiç koku almıyor. Bu insanlar ya doğuştan ya da sonradan bir nedenle koku alma duyularını yitirdiler. Bu günden itibaren etrafınızda hiç koku alamıyorum diyen insanlara bu gözle bakınız. Onları anlamaya çalışınız, onların kimi zaman gösterdikleri aşırı tepkisel durumları bu yaşadıkları sıkıntılarla birlikte değerlendiriniz. Etrafımızda trilyonlarca kokunun olduğu bir ortamda onlar sanki bir boş odada gibi yaşamaktalar. Bugün bu alanda pek çok uğraş bu insanlara bu duyularını kazandırmak üzerine devam etmekte..
Sevgilerimle
Op. Dr. Aytuğ Altundağ